23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramının  95. yılını kutlamanın mutluluğu içerisindeyiz. Bugünü bizlere, armağan eden, “bu vatan benim” haykırışını dile getiren o günün imanlı ve kahraman vatan evlatları geleceğin, çocuklar üzerinde şekilleneceğini görerek bu günü çocuklara bayram olarak armağan etmiştir. Hiçbir millet, hiçbir devlet yoktur ki çocuklara böyle bir gün armağan etsin ve çocuklarına böyle kıymet versin.

            95. yıl dönümünü kutlama şerefine erdiğimiz Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı bizleri geçmişimizle yüzleştiren, asla unutulmaması gerekenleri tekrar hatırlatan ve bu günlere nasıl gelindiğini düşünmemizi sağlayan en önemli Bayramlarımızdan biridir.

           Bir millet düşünün ki, 600 yıl bu topraklarda hüküm sürmüş, dünyaya adalet dağıtmak için mücadele vermiş, aldığı toprakları sömürmemiş, mamur etmiş, çeşitli kültürlere sahip milletleri bir çatı altında kardeşçe yaşatmayı başarmış, daima lider olmuş ve adaletle hükmetmiş; fakat dış ve içte ki farklı emeller peşinde koşan insanların entrikalarına yenik düşerek parçalanmış, başkenti

bile işgalcilerin eline geçmiştir.
           İşte böyle bir zamanda Büyük Komutan Mustafa Kemal Paşa önderliğinde başlatılan milli mücadele hareketi Samsun, Amasya, Erzurum ve Sivas’tan sonra  düşman işgaliyle mücadele eden ülkenin kahraman evlatlarının temsilcilerini Ankara’da toparlamayı başarmış ve bu meclise Türkiye Büyük Millet Meclisi adını vermiştir. Bu meclis 95 yıl evvel 23 Nisan 1920 yılında bu günkü devletimizin temellerini atmış ve Milletin  yeniden dirilişini sağlamıştır.              

            Birinci Dünya Savaşı´ndan yeni cıkmış, uluslar arası güçlerce paylaşılmış, umutsuzluğun, yoklukların ve güçlüklerin yaşandığı bir dönemde Türkiye Büyük Millet Meclisi´nin, açılması, geleceğimizi aydınlatan anlamlı ve önemli bir dönüm noktası olmuştur. Meclis´in açılması, Kurtuluş hareketinin Millet egemenliğine dayanan, tam bağımsız yeni Türk Devleti´nin kurulması sürecinde atılan çok önemli bir adımdır.  

          "Büyük Uyanışını" gerçekleştirerek işgal girişimlerine başkaldıran Türk Milleti, Büyük Komutan Mustafa Kemal´in önderliği, silah arkadaşlarının inancı ve Büyük Millet Meclisi´nin kararıyla yürüttüğü Kurtuluş Savaşı´nda, tarih önünde büyük bir sınav vermiş, haklılığını tüm dünyaya ispatlamıştır. Kurtuluş Savaşı´yla yalnızca yurt toprakları kurtarılmamış, aynı zamanda milletimizin düşünce ve duygularının ortak ürünü olan, Türkiye Cumhuriyeti de kurulmuştur. Büyük Millet Meclisi, güçlüklerden ve baskılardan etkilenmeden çalışmış, zor günlerin aşılmasında varlığıyla, milletimize güç vermiştir. Türkiye Cumhuriyetini kuran Türkiye Büyük Millet Meclisi, ulusal egemenliğin vücut bulduğu, demokratik rejimimizin temel kurumudur.    

           Atatürk, "Toplumda hürriyetin, eşitlik ve adaletin devamlı şekilde sağlanması ve korunması, ancak tam anlamıyla milli egemenliğin kurulmuş olmasına bağlıdır. Bundan ötürü hürriyetin de eşitliğin de, adaletin de dayanak noktası milli egemenliktir" sözüyle, ulusal egemenlik ilkesinin Devlet ve toplum yaşamındaki önemini de ortaya koymuştur.

Türkiye Büyük Millet Meclisi´nin açıldığı günü bayram olarak çocuklara armağan etmesi Atatürk´ün çocuklara verdiği değerin ve duyduğu güvenin en büyük göstergesidir. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, dünyadaki çeşitli ülke çocuklarının katılımıyla kutlanan ilk ve tek çocuk bayramıdır. Unutmamalı ki, eğer bugün geleceğe güvenle bakabiliyorsak, kahraman atalarımızın kurduğu Cumhuriyet sayesindedir. çocuklarımız kendilerini her konuda geliştirmeli, bilgiye, öğrenmeye, yeniliklere açık olmalı, araştırmalı, sorgulamalı, aklın ve bilimin yolunda yürümeli. Yarının gençleri, büyükleri ve yöneticileri olacak çocuklarımızın, milletimizin güven ve desteği ile her zaman başarılı olacağına yürekten inanıyorum.

            Bu vesileyle başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Kurtuluş savaşının bütün kahramanlarını ve aziz ecdadımızı rahmetle anıyor, tüm çocuklarımızın bayramını kutluyorum.